0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ünlü isim Nurgün Yeşilçay, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla tartışma çıkardı.

‘Kemal Sunal’ sahnelerinin deprem sonrası paylaşılmasına yönelik eleştirilerde bulunan Nurgül Yeşilçay’a Berna Laçin cevap verdi. Nurgül Yeşilçay, bu kez verdiği röportajla gündeme geldi.

Asmalı Konak dizisi ile hafızalara kazınan ünlü isim Nurgül Yeşilçay’ın son paylaşımı dikkat çekti. Yaşanan depremlerin ardından Kemal Sunal’ın Kapıcılar Kralı’ndan bir sahnesinin paylaşılmasını eleştiren Yeşilçay’a, Berna Laçin de kayıtsız kalamadı.

Nurgül Yeşilçay sosyal medya hesabından “Arkadaşlar Kemal Sunal filmleri koyup “Vay be adam bugünleri görmüş” yazıyorsunuz ya!” sözleri ile başladığı açıklamasında şöyle devam etti:

“Yani ayıptır söylemesi ama rahmetli Kemal Bey maalesef sadece bir oyuncuydu! Senaryolarını o yazmıyordu! Mesela Kapıcılar Kralı senaryosu Umur Bugay;)) gibi gibi…”

Güzel oyuncu Levent Kırca’nın kendi skeçlerini yazdığını söyledi ve açıklamasına “‘Vay be adam bugünleri görmüş’ kişisi (Levent Kırca) olabilir! İkisi de mükemmel o ayrı” sözlerini ekledi.

Yeşilçay’ın açıklamasına yanıt veren Berna Laçin, “Canım benim Kemal Abi de çok farklı çalışırdı. Kemal Abi kişisel bakış açısını, dünya görüşünü yansıtan filmler seçip, her aşamasında da o filme yön veren bir oyuncuydu. Eline gelen senaryoyu alıp oynayan biri değildi, en küçük detayları yaratmayı severdi. Allah rahmet eylesin” dedi.

Son olarak Nurgül Yeşilçay, Hürriyet’ten Hakan Gence’ye verdiği röportajla gündeme geldi. Yeşilçay, “Deprem haberini ilk duyduğunda ne hissettin?” sorusuna yanıt verdi.

“Sabah uyandım, sete gitmek için hazırlanacaktım. Twitter’da deprem haberlerini gördüm. İlk başta büyüklüğünü tam anlayamadım. Sete gittim, o gün sette ne çektiğimi, nasıl çektiğimi zaten anlamadım, bilemedim. 

Depremin büyüklüğünü anladığım anda içim çok yandı. O andan itibaren de daha kendime gelemedim. Öyle kalakaldım. Çaresizliği hissettim… Bir yandan ağlıyorum, bir yandan dua ediyorum. Çok ağır bir duyguymuş. 

Sonrasında herkes, tüm ülke depremden etkilenenleri sarıp sarmalamaya çalıştık. Sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın içi yandı. Herkes ne yapabilirim diye yardıma koştu.

Empati kurdu, bir canı kurtarmak için çabaladı. Kediler, köpekler bile can kurtarma derdine düştü. İşte o anlarda yalnız olmadığımı anladım, umutlandım.”

Etrafımdaki pek çok insan gibiyim. Umudu, akli melekelerimi yitirmeden ayakta durmaya çalışıyorum. Kendim sağlam olmalıyım ki gerçekten ihtiyacı olanların yanında hakkıyla durabileyim. Maddi değil psikolojik destekten de bahsediyorum. Çünkü önümüzde uzun, çok uzun bir süreç var yaraları sarmak için”