Gazeteci Fikret Eray Kümbetlioğlu’nun yeni makalesi yayında…

Günü geldi Şubat ve Aralık kumpası kuruldu, günü geldi 15 Temmuz’u yaşattılar ve günü geldi, Dünya’yı sarsan covid-19 virüs salgını ile uğraştı canım Vatanım.

Doğal afetler, sel baskınları, fırtına, depremler…

Yetmiyormuş gibi bir de onlarca terör örgütü, dış politika, içimizdeki hainler…

“Ayakta duran Millet ve Devlet”

Düşünün ki daha sayamadığım ama sizin de aklınıza gelen onlarca sıkıntıdan geçti Türkiye, buna ekonomik saldırılarda eklendi elbette…

Faizci lobileri, sözde güçlü Avrupa ülkelerinin döviz politikası, Türkiye içerisinde yer alan fırsatçı gurupları…

Soğanların telef edilip pazar alanlarında vatandaşa iki kat daha fazla soğan satan kesim, aman! Kıtlık var…

Türkiye açta açıkta gibi gösteren medya sektörü, sosyal medya trolleri ve daha fazlası…

Esnaf diye tabir edilemeyecek mahlukların deprem öncesi 100 TL’ye satılan battaniyenin 1.500 TL’ye çıkartması, küçük fanlı ısıtıcıların, sobaların, odun ve kömürlerin bir anda fahiş rakamlara çıkartılması…

Çadır fiyatlarının yine aynı şekilde anlamsızca artması bir tarafa ev kiralarının bir anda yine yeniden tavan yapması…

Petrol dediniz, döviz dediniz her şeyi bahane ettiniz stoklarda bayatlamış olarak sakladığınız 20 TL’lik 19 litre damacana suyu bile her hafta zamlı halde 50 TL’ye kadar çıkardınız…

Döviz kurları, petrol fiyatları ve elektrik enerji artışları uzun zamandır yerinde sayıyor…

Şimdi ne gibi bahaneleriniz var?

Utanmıyor musunuz? Gerçi bu da size soru mu, utansaydınız bu Millete bu çileyi yaşatır mıydınız?

“Yazıklar olsun”

Dün cennetten hane vaat edenler şimdi cezaevleri köşelerinde cehennem gibi adreslerde çürüyecekler…

Rusya ve Ukrayna savaşını fırsata çevirdiniz, Suriye dediniz ve batı fiyatlarını, doğu illerinde örnek teşkil ettiniz, insanları kendi paraları ile rezil ettiniz, canlarından ettiniz, mallarından ettiniz, hayallerinden ettiniz, siz cehennemin en dibini hak ettiniz.

Yazıklar olsun…

Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Çeçen, Abaza, Arap her din ve ırk ile bir olduk, diri olduk, iri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk, bunu bile çekemediniz…

Yazıklar olsun!

Seslenişimdir. Lütfen rakamları fazlasıyla arttıran özellikle Antalya’da bulunan satılık ve kiralık ev fiyatlarına bir çare bulalım…

Depremzedelere taşınma ve barınma desteği sağlandı ama bu insanlar düşük fiyata asla ev bulamıyor, hatırlatalım…

Ve devamında…

Yardım kampanyaları düzenlendi çamur attınız, fitne ve fesatlık çıkartınız, Depremzede vatandaşlarımıza medya üzerinden toplanılan paralar bile zorunuza gitti…

Bir çocuk dahi merhametli yüreği ile kumbarasında biriktirdiği parayı bağışlarken çocuk ruhu kadar olamadınız…

Yazıklar olsun!

İnsanların canı yandı yüreği kan ağladı muhalif olma kulvarından şaşmadınız…

Vatana daha ne kadar kahpelik yapalım telaşına düştünüz…

Biz bir yara saralım dedik siz bin yara açmaya çalıştınız…

Sözüm onlara, yazıklar olsun!

Yenilemek isterim sözleri binlerce defa ve o kadar konuşulacak, yazacak husus var ki, çelişki bu ya sözün bittiği günleri yaşadık, yaşıyoruz maalesef…

Günümüz gündemi deprem ile alakalı. Derde bakar mısınız? Açılan pankartta,

“Erken seçim istiyoruz”

Yazıklar olsun…

Hangi sözünüze güvenelim şimdi, tek olduk vaatleri ile sözde deprem bölgelerine gidip deformasyon ve yalan, yanlış haberler yayınlatan muhalefet…

Siz de söylemediniz mi şimdi siyaset zamanı değil diyen?

Bir çivi dahi çakmıyorsanız bari gölge etme başkada bir şey istemem derim size…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kendi itfaiye ve ekipleri özel çekimler ile deprem bölgesinde göstererek “Havalimanını biz inşaat ediyoruz” deyip kendini rezil etti ya, ve yine CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in “Deprem bölgelerindeki içme su sorununu biz çözüyoruz” şeklinde ki ifadeleri…

Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ter dökerken deprem sahalarında nasıl olurda her olanı kendinize mal etmeye çalışırsınız?

Algı mı yapıyorum? Hayır, işte sizin yaptığınız bu…

Bu yüzden mi deprem bölgelerinde boy gösterdiniz; “Erken seçim istiyoruz” evet, işte maksattınız belli oldu…

Sonuçta deprem bölgesinde bu pankartı sizin Genel Başkanınız asmadı mı ve siz onun yolunda ilerlemiyor musunuz?

Yazıklar olsun!

Fikirlerimde beyan ettiğim gibi hani o sözde vatan sevdalıları, sorsan vatan perver olarak kendilerini gösteren fırsatçılar var ya…

Bugün kalıpta Türkiye’nin gerek maddi ve manevi en ağır yaşadığı günlerde “Erken seçim istiyoruz” demek fırsatçılık değil de nedir? Sizin bu bahsettiğim insanlardan ne farkınız kaldı? Mantıklı açıklamanız var mı?

“Düşüncelere akıl erdiremiyorum”

Yine sözüm muhalefete…

Savunma sanayiye karşısınız, yerli üretim TOG’a (araba) karşısınız, santrallere karşısınız, köprü, yollara karşısınız, kentsel dönüşüme karşısınız, karşısınız da karşısınız…

Bugün iktidarın yaptığı TOKİ evleri, hastanenler en şiddetli depremde yıkılmazken bunlara ne gerek var ki yapıyorsunuz dediğiniz günleri unutmadınız herhalde…

Güçlü Türkiye devrim gerçekleştiriyor ve siz hala solcuyum deyip devrimci sloganları atıyorsunuz…

O kadar güçsüz hale geldiniz ki artık sosyal medya trollerine kadar düştünüz, çamur atacak konu saldıracak adres bulamıyorsunuz…

Yazıklar olsun!

Hatırlayın. Yine örnek vermek istiyorum…

Manavgat’ta gerçekleşen o büyük yangında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Yangın bölgesine yangın söndürücü uçak istiyoruz” şeklinde video görüntülerinde haykırırken tam da o esnada yangın söndürme uçaklarının arkasından geçtiği anı ve hatırlayın o videoda uçakların vızır vızır geçiş seslerini…

Aynı zihniyet bugün çıkmış deprem bölgelerinde, Asker ve Polis’in olmadığını iddia ediyor. Tek bildikleri şey bu işte, karalamak…

Yazıklar olsun!

“Tek Millet. Tek Bayrak. Tek Vatan. Tek Devlet”

Bu ifadelerime nazaran belirtmek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle, “Tek Millet. Tek Bayrak. Tek Vatan. Tek Devlet.”

Biz bu maneviyatı yaşadıkça Elhamdülillah sözde muhalif olanları yine diğer gurup terör destekçilerini bertaraf edeceğiz…

Sözüm onlara, tüm Dünya Türkiye’ye ye üzülmüş ve destek sağlamaya çalışırken bir ejdebi evladı kadar olmamdınız…

Bu zor zamanda ve alakasız gündem güderek, acı ifadeler ile erken seçim mi istiyorsunuz?

Öyle ise siz şimdiden kaybettiniz fikrimce, Millet gerekli cevabı sandıkta reylerini kullanınca verecek elbet günü gelince…

Bugün depremzedelere bağışlanan ve bir Youtuber’ın veremediği rakamı bile veremeyen siz sözde muhalif liderler, amacınızı belli ettiğiniz için teşekkür ederiz…

Allah bize en acı günleri yaşatmasın, Allah bizi bu tür insanların eline asla ve asla muhtaç etmesin İnşAllah…

Yeni bir makale yazsında görüşmek ümidi ile, Allah yar ve yardımcımız olsun…

Kalın sağlıcakla.

Fikret Eray KÜMBETLİOĞLU