Gazeteci Fikret Eray Kümbetlioğlu’nun Türkiye’deki depremleri konu aldığı ‘Antalya depreme hazır mı?’ başlıklı makalesi yayında…

Geçmiş zaman yaşanılan depremler geldi aklıma ve iki yıl önce yazdığım makaleyi maalesef tekrar yayınlamak zorunda kaldım.

Ya biz çok balık hafızalıyız yada tedbirsizlik devam ediyor, göz yummalar, görmemezlikten gelmeler, umursamamazlıklar, çok para kazanma sevdası, vicdansızlık, hırs artık adına ne derseniz…

İşte yıllar önce yazdığım o makale, hala kendi yeniliğini koruyor sanki, dün ne ise bugünde o imiş hayatımızda…

Analiz

‘Tedbiri elden bırakmamalıyız’

Türkiye genelinde yaşanılan 7.5 ve üzeri depremler sıklıkla tekrar karşımıza çıkmaya başladı.

Sonuç itibariyle doğal afet, doğal afet diye tedbirimizi elden bırakacak değiliz elbette…

6 Şubat Pazartesi sabahı saat 04:17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24’te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis’te büyük yıkıma yol açtı.

Yaşadığımız bu acının etkisi üzerimizden asla silinmeyecek.

Hafızalarımızdan gitmeyecek olan o gördüğünüz görüntülere şahit olmakta bir o kadar acı…

‘Bakanlık çalışmalarına hızla devam ediyor’

Daha önce İstanbul başta olmak üzere İzmir ve benzeri deprem riski olan kentlerde 30 Bin’i aşkın kaçak yapı tespit edilmiş olup yıkıldı ve binlerce bina ise hasarlı ibaresine yer verilerek tahliye edildi…

‘Yıkılan binaların hak sahipleri mağdur edilmedi’

Konumuz son yaşanılan Antalya depremi olunca geçmişten hatırladığımız rakamlar doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum‘un en son Antalya ve çevresi için yaptığı açıklamasına göre;

”Antalya Kepez altındaki dönüşümde de bugüne kadar 55 milyon lira kira yardımı yapıldı, aradan geçen 8 aylık süreçte hak sahiplerinin mağdur olmaması ve projenin tamamlanması için yaklaşık 20 milyon lira daha ilave kaynak ayırdı, kira yardımlarına devam edildi.”

‘Bakanlık belediyelere yazı gönderdi’

Bakan Kurum’un yine en son yaptığı açıklamaya göre; ”Antalya’da, ÖÇK ve doğal sit alanlarında 413, imar barışı kapsamında 714 kaçak yapı kayıt iptali ile toplam 1127 kaçak yapı daha yıkılacağını” açıklamış, aynı zamanda, Bakanlık, Antalya’da en çok kaçak yapının tespit edildiği ilçelerde, belediyelere, tespit edilen kaçak yapıların yıkılması için yazı göndermişti…

İlgili belediyeler yıkımı gerçekleştirmediği takdirde, Büyükşehir Belediyesinin yıkımı gerçekleştirmesi gerekiyor…

Büyükşehir belediyesinin de yıkmaması durumunda, valilik devreye giriyor…

‘Özet geçerek soruyorum…‘

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal kendi bölgesi Muratpaşa İlçe çevresinde, Merkezi alanlarda yapılan ve yapılmaya devam edilen falezlerin üzerine, kamu alanı dahil işgal edilen bölgelerde, yapılan konut veya restoranların yapılarını gün geçtikçe daha fazla bölgesini genişleterek faaliyet gösterilmesine neden göz yumuyor?

Muratpaşa Belediyesi kendi İlçe bölgelerinde kaçak yapı ile ivedi mücadele edemiyor, yıkamıyor, yıktırmıyor ise bu sorumluluk yine aynı partili CHP’li belediye Antalya Büyükşehir Belediyesine sorumluluk düşmüyor mu?  

Turizmin kalbinin attığı İlçe Konyaaltı’nda ise gün geçtikçe bit gibi çoğalan rezidanslarda kaçak yapıların artması, imar planına ve deprem kurallarına uygun inşaat edilmemesi, hala deniz kumu kullanılması ve mevcut sitelerin alanlarını genişleterek otopark, yaşam alanı haline çevirmesi, yine mevcut sitelerin çatı katlarına tonlarca ağırlıklı terasların resmen kaçak olarak inşaat edilmesine Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen neden göz yumuyor?

Aynı zamanda en tehlikelisi, Konyaaltı’nda dere yataklarına inşaat edilen sitelere ne demeli?

‘Görev Muhittin Böcek’e düşüyor’

Konyaaltı Belediyesi bu bölgeleri yıkamıyor, yıktırmıyor ise kendi yandaş partili CHP’li Belediyeye ve Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek‘e görev düşmüyor mu?

Tüm İl, İlçe belediyeler bu duruma resmen ve alenen göz yumuyor ise yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kuralları ve Anayasa maddelerine göre devreye Antalya Valiliği girmiyor mu?

Bu makale yazım, kapsamlı şekilde araştırılmalı ve Sayın Antalya Valisi Ersin Yazıcı’ya ihbar olarak değerlendirilerek iletilmelidir…

‘Canımız yanınca mı tüm kollar sıvanmalı?‘

Onlarca hatta binlerce bina yıkılınca ve binlerce insanın canı yanınca mı bir şeyler yapmalıyız denilmeli?

Bu yazı kayıt altında elbette lakin ben söylemiştim demeyi sevmeyen kişiliğe sahibim…

Antalya’da yaşayan her canlının canı yandıktan sonra suçlu kim veya suçlu arasak ne fayda…

Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum‘un dahilinde Antalya Valisi Sayın Ersin Yazıcı‘nın en kısa süre içerisinde gerektiği gibi detaylı çalışmalar başlatacağına eminim.

Çünkü belediyelerden umudu kesmiş Antalya’da ikamet eden vatandaşım…

İnşAllah 2023 yılı daha güzel, sağlıklı, huzurlu, mutlu, bereketli bir yıl olarak hatıralarımızda kalır…

Allah bize bir daha 10 İlimizde yaşadığımız deprem ve diğer tüm afet acıları yaşatmasın…

Kalın Sağlıcakla.

Son depremler için tıklayın…